ETKİNLİK TAKVİMİ
Ocak / 2024
Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31

GÜNCEL YAZILAR

 
 
BİR RESİM BİR ÖYKÜ

Yaşlanıyoruz Hocam!

Eski günlerimde olsa böyle mi olurdu? Ben, köprüyü ve bu nehri çok önceden araştırır; önünde, arkasında, sağında, solunda ne var öğrenir; etrafındaki bütün eserleri inceler ve fotoğraflarını çekmek için dört bir tarafını dolaşırdım. Hiçbir şey yapamazsam Salim Aydın, Haluk Gedik veya Bülent Katkak’a işi devreder sonuçları incelerdim.

Şimdi öyle mi oldu? Berlin’den Potsdam’a geçerken resmi araçtan ancak “Ne olur şu köprünün yanında azıcık duralım.” diyebildim. Sonra aşağı inip Havel Nehri boyunca biraz yürüyebildim. İşte o arada protokolün İtalyan fotoğrafçısı bu resmi çekmiş.

O Soğuk Savaş günlerinin, casus değişimlerinin yapıldığı, Batı ile Doğunun sınırlarının ayrıldığı, ajan filmlerinin unutulmaz Glienicker Köprüsü. Bir ara “Şu köprünün üzerine çıkıp tarihi anı biz de yaşayalım.”  diyecektim. Onu da yapamadım.

Boynum bükük, sadece köprü altında biraz dolaşabildim o kadar. Nerede o eski filmler, nerede o eski taş köprüler, nerede o eski günler, nerede o eski Halûk...

Heyhat köprülerin altından çok sular aktı...

Adam suyun ardından bakakaldı... 

Görünen o ki Halûk Hoca köprüden düşmedi ama çaptan düşüverdi...

Bu resmin öyküsü de böyle acıklı bitiverdi.

 

belCIka.jpg (2048×1365)

  BİR RESİM BİR ÖYKÜ