ETKİNLİK TAKVİMİ
Temmuz / 2019
Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31

TOPKAPI SARAYI

 
 
SIRADIŞI ADAMLAR PROF. DR. SEMAVİ EYİCE…

 

 

Cumhuriyet dönemi ilim adamları arasında dikkati çeken; gerek donanımı, gerek eğitimi, gerekse akademik kimliğiyle ön plana çıkan bir kişidir Prof. Dr. Semavi Eyice... Araştırma aşkı, azmi ve yazma kabiliyetiyle kaynak niteliği taşıyan çok önemli eserlere imza atmıştır. İstanbul, Anadolu ve Osmanlı coğrafyasının Doğu Roma ve Türk-İslam kültür ve medeniyetine ait mimari mirasının durumunu yerinde inceleme ve bilimsel verilere dayanarak bilim dünyasına sunma görevini başarıyla yerine getirmiştir.

Semavi Hoca İstanbul’u Bizans ve Türk-İslam Dönemi ayırımı yapmadan bütün eserleri özellikleriyle görmüş, bunu başkalarına da göstermek için çok gayret ve mesai sarf etmiştir. O Ayasofya’nın Bizantik alt yapısını da bilir, İslam kültürü açısından fetihten sonra neyi ifade ettiğini de anlar…

Semavi Eyice sadece ayakta olan değil, ortadan kaybolan eserlerin de takipçisidir. O hem bir Bizans- Ortodoks manastırının izini sürer, hem de bir Müslüman tekkesinin peşine düşer. Ön yargılı, bağnaz ve militan değildir.

Galatasaray’dan mektep birlikteliğimiz daha sonra ekol ve mesleki kariyer birlikteliğine dönüştü. Kendisiyle televizyon programları yaptım, ortak etkinliklerde yer aldım. Turing’de yönetici olduğum dönemde Reşit Saffet Atabinen’i anma programında Semavi Hoca’dan çok şey öğrendik.  İstanbul’un tarihi eser korumacılığını, müze ve kültür camiasının önde gelen kişilerini hep O’nun vasıtasıyla en ince özelliklerine kadar tanıdık.

Hocanın kıymetini daha iyi aktarabilecek şu anımı nakletmek istiyorum:

Ayasofya Müzesi Başkanı görevini sürdürürken Sıbyan Mektebi’ni müdür lojmanından çıkarıp aslî fonksiyonuna çevirdiğimizde ve ilk konuşmayı Hocayla yaptığımızda kendisine sordum:

-          Aziz Hocam, Ayasofya’ya ilk defa ne zaman gelmiştiniz?

-          “Ben geldiğim zaman Ayasofya henüz camii idi” diye başladı anlatmaya…

Bundan sonrasını merakla dinlemez misiniz?

Bir ara Ayasofya içinde bulunması gereken Sultan Abdülmecit’e ait bir mozaik tuğradan bahsetti. Tuğranın yapılış ve müzeden kaldırılış serencamını bize aktardı. Mutlaka yerine asılması gerektiğini de bütün açıklığı ve samimiyetiyle belirtti. Hocanın delaleti ve himmeti, bizim de gayretimizle mozaik tuğrayı kaldırıldığı depodan çıkarıp Ayasofya’ya astığımızdaki mutluluğumuzu hiç unutamıyorum.  Semavi Hoca’nın bilgiyi paylaşma, araştırmaya özendirme, işi takip ve sonuçlandırma özelliğini gösteren çok büyük bir örneği idi bu olay…

Prof. Dr. Semavi Eyice başlı başına bir ansiklopedi gibidir. Eski tabirle “ayaklı kütüphane”dir. İstanbul ile ilgili ansiklopedilerde yazdığı maddeler görülürse Hocanın kıymeti ve yeri dolmazlığı bir kere daha anlaşılır... Allah ömürler versin... Bereketli bir ömür geçirdi herkese nasip etsin…

  SIRADIŞI ADAMLAR PROF. DR. SEMAVİ EYİCE…